Okan Buruk: Göztepe, ligin en dinamik takımlarından biri; Fenerbahçe’ye karşı da iyi oynadılar
Galatasaray, Trendyol Süper Lig’in 10. haftasında evinde ağırladığı Göztepe’yi 1-0 geriden gelerek 3-1 mağlup etti. Aslan’ın golleri; 19. dakikada Osimhen, 63. dakikada Sara ve 66. dakikada Mauro Icardi‘den geldi. Göztepe’nin ligin en dinamik takımlarından birisi olduğunu söyleyen Sarı-kırmızılı ekibin teknik direktörü Okan Buruk, “Rakibin 10 kişi kalması sonrası başka bir maç oldu. 10 kişiyle Fenerbahçe’ye karşı da iyi oynadılar, bunu da iyi oynuyorlar” dedi.
Galatasaray, Trendyol Süper Lig’in 10. haftasında konuk ettiği Göztepe’yi 3-1 yenerek namağlup ünvanını devam ettirdi. Göztepe karşılaşmasıyla Galatasaray’ın başındaki 120. Süper Lig maçına çıkan Buruk, galibiyet sayısında “Dalya” dedi. Buruk yönetimindeki Galatasaray, söz konusu süreçte 13 beraberlik alırken sadece 7 kez mağlup oldu. Okan Buruk, bir takımın başında ligde 100. galibiyetine en az maçta ulaşan teknik direktör ünvanını elde etti. Müsabakanın ardından maçla ilgili değerlendirmelerde bulunan Buruk, galibiyeti Torreira‘ya ve sağlık problemi olan babasına armağan ettiklerini ifade etti. Torreira bugünkü maçta babasının rahatsızlığı nedeniyle forma giyemedi.
Karşılaşmanın ardından BeIN Sports’a açıklamalarda bulunan teknik direktör Buruk, şunları kaydetti:
“Göztepe maçları biraz zor geçiyor”
“Göztepe bu ligin en dinamik takımlarından biri. Göztepe maçları biraz zor geçiyor. 11’e 11’de bunu daha net gördük. Çok fazla uzun top, ikinci top, geçiş hücumu… Her taç atışı… Uzun taç atıyorlar. Duran topları, kaleci atışları uzun. Bazen maçın oynanmadığı yerler de oluyor. Ancak, onun yanında bunu çok iyi oynuyorlar. İkinci topu oynuyorlar. Önde rakip kaleye çabuk gidiyorlar. Maça önde baskıyla başladılar, bunu bekliyorduk. Efkan’ı da araya baskıya götürdüler. 1-0 geriye düştük. Devamında 1-1’i yakaladık. Oyuna daha net girdik. Rakibin 10 kişi kalması sonrası başka bir maç oldu. 10 kişiyle Fenerbahçe’ye karşı da iyi oynadılar, bunu da iyi oynuyorlar. Berabere kaldılar. Açtık, 2-1 ve 3-1 oldu. Kalecinin önemli kurtarışları vardı. Önemli bir takımı yendik. 3 gol yemişlerdi. Önemli bir galibiyet aldık. Bu galibiyeti bizle beraber olmayan Torreira ve babasına armağan ediyoruz. Babası bize hep uğurlu geliyor buraya geldiğinde.
“Mauro ile daha çok üretmeye başladık”
Rakip 10 kişi kalınca özellikle Jakobs‘u daha yüksekte kullandık. Icardi’yi de forvet yaptık. Sara’yı da orta sahanın önüne attık. Yunus’u kanata aldık. Mauro ile birlikte daha çok üretmeye başladık. 3’lü savunma oynayan takımlara karşı 2’li forvet daha kolay oluyor. Rakip 10 kişi kalınca daha kolay oldu. Düşündüğümüz, uygulayacağımız şeylerden biri bu. Maç maç, rakibe göre yapıyoruz bunu.
“Aslolan Galatasaray”
120 maçta 100 galibiyet oldu. Ben tabii ki teknik adam olarak başındayım ama aslolan Galatasaray. Bu Galatasaray’ın başarısı. Futbolcularla beraber önemli emek veriyoruz ama hayatımızda bizi hep destekleyen taraftarımız var. 100. galibiyeti onlara armağan ediyorum. Onlarla başarıyoruz. Başkanımız, yönetimimiz istediğimiz bir kadro kurdu. Kazanarak devam etmek istiyoruz. Daha nice 100 galibiyetler diyelim. Avrupa’da da iyi yoldayız. Çok odaklandık. En büyük pay oyuncularımızın. Benim 3.5 senem oldu. Başından beri olan tüm oyuncularıma teşekkür ediyorum.
“Adaptasyon dönemlerini tamamlamaya başladık”
Bu sene çok değişiklik yapmadık. Çok net emin olduğumuz oyuncuları aldık. Adaptasyon dönemlerini tamamlamaya başladık. Yükselen pozitif enerjiyi görüyoruz. En başta bunu yakalayamıyorsunuz ama günler geçtikçe, maçlar oynadıkça adaptasyon oluşuyor. Onlardan çok mutluyum. İyi bir ekip. Oynayan oynamayan üzülmeler, kırılmalar oluyor. Her teknik adam için zorluk. Hizmet ettiğimiz bir kurum var. Galatasaray’ın başarısı için her oyuncunun başlamayı, girmeyi, hiç oynamamayı kabul etmesi gerekiyor. Bu işimiz. Duygularımız var ama profesyonel bir hayat var. Bunu kabul etmek gerekiyor. Çok maç oynuyoruz. Tüm oyuncularıma şans vermek istiyorum. Bugün şans veremediklerim oldu, üzgünler. Uzun süre sonra Arda ve Ahmed oyuna girdi. Onları pozitif, oyuna giremeyenleri üzgün görüyorsunuz. Oyuncularıma, takım kaptanlarım da önemli… İçerideki birlikteliği tutuyorlar. Kazandıkça birliktelik artıyor.”




